İbar Ticaret/ Arçelik Küçükyalı Maltepe

Selen KARAGÖZ


HAYATİ

HAYATİ


 

Muhtar söz verdiği gibi sobayı yakıp gitmiş, odunlar çatırdayarak yanarken sobadan çıkan alevler tüm sınıfı aydınlatıyordu. Hafiften bir kömür kokusu geliyordu burnuma fakat soğuk kış günü dağ köyünde gümbür gümbür yanan sobadan şikayet etmek elbette yakışık almazdı. “Her sabah bu sobayı öğrenciler gelmeden önce yakmalıyım.” diye düşünürken okul kapısının gıcırtısıyla biraz irkildim. “Günaydın öğretmenim!” diyerek neşeyle sınıfa giriyordu minik öğrencilerim. Hepsinin yüzü gülüyor, heyecanları ve mutlulukları yüzlerinden okunuyordu, ve tabi benim de keyfime diyecek yoktu. İlk öğrencilerimdi onlar ilk gözağrılarım!
“Günaydın çocuklar, sobaya yaklaşın durmayın uzakta, ellerimizi ısıtmadan kalem tutamayız ki…”diyerek elime aldığım kalemi mahsus ellerimi titreterek yere düşürdüm. 
“Bakın bakın çocuklar, parmaklarım oynamıyor, kalem tutamıyorum.”
Tüm öğrenciler bu küçük gösteriden aldıkları keyifle neşeyle sobanın etrafında çember oluşturdular. Bazıları onlara yaptığım bu küçük gösterinin taklidini yaparak eğleniyor, bazıları bana yakın olmak için hafifçe birbirlerini itiyor, sürekli yer değiştirip duruyorlardı.Bir süre bu tatlı manzaranın ve sobanın sıcaklığıyla ısındık. “Kalem tutmak” deyiminin yeni ve orijinal bir hikayesi ortaya çıkmıştı durup dururken ve hepimiz bundan oldukça keyif almıştık.

“Hadi bakalım çocuklar, şimdi sıra oluyoruz, bahçede tören yapacağız.”

Çocuklar hemen tek sıra halinde bahçeye çıktılar.
Kendimi bir komutan yahut gemi kaptanı gibi hissediyordum. Çocuklar söylediklerimi harfiyen uyguluyor, okulun ilk günü gayet keyifli geçiyordu.
Okul bahçesinde toplandık. İstiklal Marşımızın eşliğinde bayrağımızı göndere çektik. Marş biter bitmez gözlerimle andımızı okuyacak gür sesli bir öğrenci aradım. Göz göze geldiğim bir öğrenci hızla sıradan çıkarak yanıma geldi ve hazırola geçti.
-Adın ne evlat?
-Mustafa, öğretmenim!
-Mustafa?
- Mustafa Başoğlu!
-Andımızı okuyabilir misin Mustafa?
-Okurum öğretmenim!
Aferin sana Mustafa! Yüksek sesle ve gür bir şekilde, diyerek kenara çekildim.

Mustafa sarı saçlı, mavi gözlüydü, incecik kolları ve bacaklarıyla zayıf yapılı ve yaşıtlarına göre uzun bir öğrenciydi. “Acaba andımızı okuyabilecek mi?” diye düşünürken kar sessizliğinin içinde, dağ köyünde bütün evlerden yankılanan bir ses duyulmaya başladı:

Türküm, doğruyum, çalışkanım!
Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!


Kar yağmaktan yorgun düşmüş, güneş bulutların arasından fırsat buldukça yüzünü gösteriyordu. Okulun bacasından ve civardaki evlerden tüten dumanlar, hemen her yeri  kaplayan bembeyaz örtünün üzerinden gökyüzüne doğru kahverengi işaretler bırakıyordu. 
Öğrenciler tek sıra halinde sınıfa doğru ilerlediler. 
Hemen boş buldukları sıralara oturdular. Ellerini sıralarının üzerinde birleştiren öğrencilerim meraklı gözlerle beni seyrediyordu. Şimdi yoklama almam gerekiyordu. Sınıf defterini açtım ve listedeki isimleri sırasıyla, teker teker okumaya başladım:

- Nazlı Başoğlu
- Burdayım örtmenim!
- Ayşe Baş
- Burdayım!
- Hayati Yılmaz
- !!???

Hayati… Bu isim, beni bir anda sınıftan koparıp aldı ve  babaannemle beraber Ikizdere’deki uçsuz bucaksız vadi manzaralı, iki katlı evimizin ; uzun, geniş ve  gün boyu güneş gören ikinci kattaki balkon köşesine götürdü. Babannemin deyimiyle hayata! Anılarımın sesi kulaklarımda çınlamaya başladı yeniden:
- Ah güzel torunum! Sabah namazına buz gibi güğümdeki suyla abdest aldım. Ellerim ayaklarım buz kesti, parmaklarımı oynatamadım. Sobayı da bi türlü tutuşturamadım.Şimdi öyle bi güneş etti, yandi ortaluk, kapişti! Kış günü böyle güneş görmedim! İki saattir hayatta oturuyorum! Kemiklerim bi güzel ısındi, oohh! 
Rize’de çoğu yerlerde balkona “hayat” denilirdi. Hayata çıkmak, hayatta oturmak, hayattan bakmak, hayattan düşmek… Örnekleri kafamda çoğalttıkça balkona neden hayat dendiğini anlıyordum. Hele ki hayattan bakınca gördüğüm o sonsuz doğa manzarası bütün sorularıma verilen İlahi bir cevaptı!

Çok şükür Yarabbim, güneşlerini eksik etme bizden, Allah , kurban olduğum Ya Rabbim diye dakikalarca dualar ederdi babaannem! Sonunda da mutlaka kelime-i şehadet getirirdi defalarca:

Eşhedü en lâ ilâhe illâllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh” (Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in (sav) Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik ederim)
Şükretmeyi ve daha birçok şeyi babannemden öğrenmiştim. Allah’ın verdiği her nimet için şükrederdi. Onun sesiyle uyanırdım çoğu sabah:

- Çok şükür Ya Rabbim, bize bu günleri de gösterdin! Verdiğin bütün nimetlere şükürler olsun!

………..

- Örtmenim Hayati burda!
- Burdayım örtmenim!

Hayati’nin sesiydi. Hayati sınıftaydı, bense hayatta oturmuş babaannemle iliklerimize kadar ısıtan güneşi seyrediyordum…
Devam edecek..
Kar Sıcaktı/ Selen Karagöz

Kalkandere'nin Köklü Çay fabrikası ACEM Çay

Kaymakamımız Sayın Alpay DİNCEL, İkizdere Kaymakamı Sayın Ali ÖZDAŞ ile birlikte İkizderegücü Spor – Kalkanderespor U-12 Futbol Müsabakasını Takip Etti.

Sayın Alpay Dincel, Prof. Dr. Şaban Şimşek'i Ziyaret Etti

Kalkandere Vakfında Geneleksel Bayramlaşması Yapıldı

Kalkandere Eğitim Sağlık Çevre ve Kültür Vakfı 27. Yaşında

Mehmet Yılmaz, Kurban Bayramı’nın 3. gününde Yolbaşı Köyünde Esnaf ve Vatandaşları Ziyaret Etti

Mehmet Yılmaz, Kurban Bayramı’nın 3. Gününde, Şehidimiz Niyazi ÖZTÜRK’ün Kıymetli Ailesini Ziyaret Etti

Kalkandere Kaymakamı Sayın Alpay DİNCEL Kurban Bayramı Bayramlaşma Programına Katıldı

Sayın Alpay DİNCEL, Kurban Bayramı Münasebetiyle Aziz Şehidimiz Niyazi ÖZTÜRK’ün Kıymetli Ailesini Ziyaret Etti

Sayın Mehmet Yılmaz, Kalkandere Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün Yürüttüğü Saha Çalışmalarını Yerinde İnceledi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2