İnsanın içine bakarak söylediği en basit yalanları, kalbimizin en derin köşelerine işler. Çünkü o an, sadece söylenenler değil, gözlerin derinliklerinde saklanan gerçekler de konuşur. Ne yazık ki, hayatımız boyunca bu tür aldatmacalarla karşılaşmamak neredeyse imkansız.
Karşımızdaki kişi, bakışlarında samimiyet arayan gözlerimizi kandırmaya çalışırken, aslında kendi cahil cesaretlerini sergiler. İnanmak istediğimiz için belki de bu yalanların tuzağına düşeriz. İnsanın içindeki iyilik duygusu, güvenmek istemesi, bu tür aldatmacalara açık hale getirir bizi.
Ancak zamanla, tecrübelerimiz bize bu tür oyunların farkına varmayı öğretir. Gözlerin içine bakarak anlatılan hikayelerin, gerçeğin sadece bir perdesi olduğunu anlarız. Hayal kırıklıklarıyla dolu olsa da, bu deneyimler bizi güçlendirir, daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde yaşamaya iter.
Belki de en önemlisi, kendi içimizdeki dürüstlüğü korumaktır. Kendimize ve başkalarına karşı dürüst olmak, gözlerin içine bakarak söylenen yalanlara karşı en etkili kalkandır. Gerçek, eninde sonunda ortaya çıkar ve yalanlarla örülü bir dünya, asla sağlam temeller üzerine kurulamaz.
Bu yüzden, gözlerin içine bakarak anlatılan masallara kulak asmak yerine, kalbimizin sesini dinlemeliyiz. Gerçeği bulmak için, gözlerimizi kapatarak değil, açarak bakmalıyız. İçimizdeki gerçeği hissettiğimizde, hiçbir yalan bizi aldatamaz.
En basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen insanlar tanıdım. İnandığımı sandılar; bense onların olmayan akılları ve cahilce cesaretlerine hayrandım. Onlar da bunu anlamadılar.
Unutmayalım ki, gerçek sevgi, samimiyet ve dürüstlük gözlerin içinde gizlidir. O yüzden, gözlerin içine bakarak söylenen yalanlara kanmamak için, kalbimizin sesini dinleyelim ve içimizdeki ışığı takip edelim.