Çay Türk insanın yakın bir gelecekte tanıştığı sevdiği bir içecek.
Kah sabah sofralarında misafir oldu evlerimize kah en koyu sohbetlerde baş köşede yerini aldı. Kimi zaman efkar dağıtmak için içtik kimiz zamanda yorgunluk atmak için.
Nasıl ve ne şekilde olursa olsun hep yanı başımızda yerini aldı. Hayatımızda önemli bir yeri oldu er daim.
Doğu Karadeniz ve özellikle çayın başkenti olan Rize’miz. Artvin, Trabzon hatta Giresun’a uzanan bir üretim alanına sahip çay. Çayımız…
Bir çok sanayi ürününde olduğu gibi Özel sektöründe bu koca yürekli bitkide önemi bir yeri ve katkısı var.
Maliyetler piyasa koşulları ve Ekonomik zorlukları göz önünde bulundurduğumuz da şartların zorluğunu farkındayız.
Aynı zorluk madalyonun diğer yüzünü çevirdiğimizde üretici olan çiftçilerimizin de yüz yüze kaldığı bir durum.
Burada çayın toplanması ve satılması sırasında üreticinin işçilik adı altında Gürcülere ödediği ton başı parayı ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gerektiğinin üzerine şerh koyarak devam etmek istiyorum.
Üreticinin çaydan geçimini sağlamak için tek çare kendi el emeği işçiliği ile çayı toplaması ve satması gerekmekte olduğu net bir tespittir.
Coğrafi koşullar nedeniyle ekile bilir arazilerin sınırlı olması ve her gecen yıl miras yoluyla bölünen arazilerin bir ailenin geçimini sağlama olanağı kalmamıştır.
Geçen yıla oranla yüze elli civarında artan suni gübre fiyatları, ülkeye yasa dışı yollarla sokulan kaçak çay ve nakliye fiyatlarını bütün bu olumsuz etkenlerin üzerine koyduğumuzda üreticinin omuzlarında yük iyice artmıştır.
Bütün bunların üzerine Özel Kuruçay Üreten Fabrikaların uygulamış olduğu fiyat politikaları çiftçinin beleni iyice bükmektedir.
Pesin para adı altında Altı ay ile Bir sene sonra ödemek kaydıyla aldıkları yaş çay.
2250 tl olan yaş çayın ton fiyatını fırsattan istifade edip; 2000 tl lere hatta 1800 lere, üretimin çok yoğun olduğu zamanlarda 1600 tl lere bile aldığı bir gerçek.
Bazı özel sektör firmaları ise durumu daha da vahim hale getirmişler.
Kendi marka adları altında tonunu yaklaşık 2000 Tl’ye sattıkları suni gübreyi, Enflasyonu öne sürerek “ Pesin para adı altında “ vadeli aldıkları çayı suni gübre ile satın almaya kalkan üreticiye vade farkı ile 2400-2500 Tl ye satmayı teklif ediyorlar.
Bir an önce çay borsasının aktif bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çaykur’un alım politikası üreticin lehine revize edilmesi gerekmektedir. Üretici özel sektöre mecbur bırakılmamalıdır.
Çay üreticisinin alın teri özel sektörün vicdanına teslim edilmemelidir.
Büyük şehirlerden kısa süreliğine çay toplamak için gelen ya da Kendi işgücünü çeşitli nedenlerle kullanamayan üreticinin birlik olamamasını fırsata dönüştürme çabası.
Kaybeden ve ezilen emeği ve parası heba olan yine üreticimiz…