İbar Ticaret/ Arçelik Küçükyalı Maltepe
  • BIST 100

    11275,65%0,98
  • DOLAR

    41,33% 0,11
  • EURO

    49,05% 0,54
  • GRAM ALTIN

    4874,81% 0,38
  • Ç. ALTIN

    7975,43% -0,23

KALKANDERE'Lİ BİR SARIKAMIŞ GAZİSİ: VANDRİLİ HIZIR ONBAŞI

Cephede Geçen, Vatana adanmış Bir Ömür " Gazi Hacıoğlu Hızır Onbaşı "

YÖRESEL KÜLTÜRÜMÜZ 17.05.2024 09:35:00 0
KALKANDERE

 

 

Yazı : İshak Güven Güvelioğlu

 

Gençliğinin on üç buçuk senesini asker olarak vatan hizmetinde ve Sibirya’daki esir kamplarında geçirmiş meçhul bir kahramandır Hızır Onbaşı.

1877 tarihinde Vandi köyünde doğdu. TahsiliniVandri ve Karadere medreselerinde yaptı.

Vatan hizmeti için 3 defa askere çağrılan Hızır Efendi ilk defa 25 yaşında iken7 Şubat 1902 tarihinde silahaltına alındı. Rumeli bölgesinde Karadağ’a sevk edilen Hızır Efendiokuryazar olması ve tahsilli bulunması sebebiyle “kanun onbaşısı” olarak görevlendirildi.Hızır Onbaşının Karadağ’daki askerliği altı seneye yakın sürdükten sonra 7 Ağustos 1907 tarihinde terhis edildi. Köyüne dönen Hızır Onbaşı 5 sene boyunca kaldığı köyünde köy işleriyle uğraşırken üç tane de çocuğu doğdu. Balkan savaşının ayak sesleri duyulmaya başlanınca redifler de silahaltına çağrılmıştı. Kendisine celp gelenlerden biri de Hızır Onbaşıydı. Derhal askerlik şubesine giden Hızır Onbaşı’nın 24 Ekim 1912 tarihinde duhulü yapıldı. Görevlendirildiği birlik 3.Nişancı Alayı, 3. Tabur, 1.Bölüktü. Bu birlikte redif onbaşısı olarak görev yaparken savaş başladı. Hızır Onbaşı öncü Çatalca muharebelerine katıldı fakat yara almadı.Bu seferki askerliği bir sene sürdükten sonra 20 Ekim 1913 tarihinde terhis edilerek memleketine döndü.

Hızır Onbaşı redif askerliğini tamamlayıp köyüne döndükten kısa süre sonra 2 Ağustos 1914'te seferberlik ilan edildi. Bunun üzerine Hızır Onbaşı’ya üçüncü defa askerlik yolu göründü. Nitekim cepheden geldikten bir sene sonra tekrar silahaltına çağrıldı. Bu defa aileden cepheye çağrılan sadece Hızır Onbaşı değildi. Osman amcasının oğlu Hüseyin (36 yaşında) ve Kamil amcasının oğlu Kemal (26 yaşında) de çağrılanlar arasındaydı. Üçü beraberce yola koyuldu. Bu sırada Hızır Onbaşının yaşı 37 idi. Bunlar 14 Ekim 1914tarihinde köyden ayrılıp beş günlük bir yolculuktan sonra Yusufeli ilçesinin Ersis (Kılıçkaya) köyünde birliğe katıldı. Burada 41 gün kaldıktan sonra Melo’ya, oradan da Orcuk kasabasından Artvin’in Sırya kasabasına ve hududa sevk edildiler. Hızır onbaşı 24 Aralık 1914 Perşembe günü Artvin’e çıktı. Bundan beş gün sonra oradan ayrılıp önce Ardanuç’a sonra da Ardahan’a gitti. 3 Ocak 1915 Pazar günü Ardahan’a çıkan Hızır Onbaşı yaşça en küçükleri olan amcasının oğlu Kemal’i yanından ayırmamaya çalışıyordu. Hızır Onbaşı tecrübeli bir asker olduğu için Ardahan’a ulaştıkları gün keşifle görevlendirildi. Rusları gözetlemek üzere giderken Kemal’i da yanına almıştı. Mevsim kıştı ve bulundukları yerde 30 cm kar vardı. Rus ateşi altında keşfe devam ederken Kemal ayağa kalkınca Hızır Onbaşı ani bir hareketle elini uzatıp Kemal’i tuttu ve yere yatırdı. Fakat bu sırada gelen Rus kurşunu Hızır Onbaşıyı sağ elinden yaraladı. Bunun üzerine Hızır Onbaşı önce Rusların gelmekte olduğunu haber verdi, sonra da tedavi için Sahra Hastahanesine gitti. Kısa süre sonra Sahra Hastahanesi de Rus topçusu tarafından bombalanmaya başlandı. Hemen akabinde diğer hastalarla birlikte Hızır Onbaşı da esir edildi. Esir düşünce tedavisi Rus ordusunda bulunan Türk kökenli bir görevli tarafından yapıldı. Hızır Onbaşı bu sırada edindiği not defterinde köyden ayrıldıktan sonraki safahatı not etmeye başlamıştı. Bu notlarda esir düşme tarihini 3 Ocak 1915 Pazar günü, saat 12 olarak vermiştir.

Esir alındıktan sonra dört günlük bir yolculukla Kars’a götürüldü. Kars’ta bir gün kaldı. 11 Ocak 1915 akşamı esir düşen diğer askerlerle birlikte Kars’tan trene bindirilip meçhule doğru yola çıktılar.Nereye götürüldüklerini bilmiyorlardı. Günler, geceler geçiyor ama yol bir türlü bitmiyordu. Seyahat sırasında kendilerine yeterli yemek ve su da verilmiyordu. 47 günlük yolculuktan sonra Sibirya’nın Shkotovo kasabasına indirildiler ve esir kampına yerleştirildiler. Zaman zaman kampa yakın köy ve ormanlara götürülüp çalıştırıldılar. 7 sene süren esaret boyunca başka kamplara gönderildiği de oluyordu. Bu sırada Razdolnoye, Spassk, Viladivostok ve Nikoloski kamplarında da bulundu. Yıllarca bin bir türlü sıkıntı, hasret ve endişe içinde yaşadı. Bu sırada hayat şartlarını kısmen de olsa düzeltmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için para kazanması gerektiğini düşündü. Bunun için makara-iplik satın almış ve bununla yün çorap, eldiven ve hırka dokuyup satmaya başladı. Ayrıca çevreden satın aldığı fanila, gömlek, pantolon ve tütün gibi ürünlerin ticaretini yaptı. Hızır Onbaşının müşterileri arasında esir arkadaşları, yakın kamplarda bulunan Avusturyalı esirler ve hatta yerli ahali de bulunmaktaydı.

1.Dünya Savaşı ve 1917 Ekim devrimiyle Rusya’da iç karışıklıklar meydana gelince esirlere vatanlarına dönme umudu doğdu. İç savaş ve karışıklıklar devam ederken 1918 yılının Nisan ayında Japonya Rusya’nın Viladivostok şehrine asker çıkardı. Buradan Trans-Sibirya demiryolu hattı boyunca Mançurya sınırına doğru ilerleyen Japonlar, Kasım 1918’e gelindiğinde 70 bin askerle Rusya’nın Uzakdoğu bölgesindeki tüm limanları ve belli başlı kentlerini işgal etmişti. 

Japonların gelişiyle esirlerin memleketlerine dönmeleri artık kesinlik kazanmaya başladı. Japonlar bu sırada Türk esirlere ailelerine mektup yazmalarını söyledi. Esirlerden birçokları gibi Hızır Onbaşı da “aile mi kaldı” diyerek, hayatlarından umut kesildiği için eşlerinin başkalarıyla evlendiğini düşündüklerini, hele Rize gibi Rus işgalinde bulunan yerlerden olanların ailelerinin öldürülmüş olabileceğinden umutsuz olduklarını söylemişlerdi. Bunun üzerine Japonlar “hiç olmazsa bir kart yazın, hayatta olduğunuzu söyleyin” diye tavsiyede bulunmuştu. Bunun üzerine Hızır Onbaşı da umutsuz olmakla birlikte hayatta olduğuna dair bir not yazıp gönderdi. Aylar sonra mektubuna cevap geldiğinde Hızır Onbaşı bir dere kenarında taşın üzerinde çamaşırlarını yıkamaktaydı. Gelen mektupta babasının, eşinin ve çocuklarının hayatta olduğunu, Rusların da Rize’den çıkarıldığını okuyunca sevinçten feryad etmişti. Arkadaşları “ola ne oldu” diye sorunca “Yahu bizim kari, mari hep duruyor. Rus’u da Rize’den çıkarmışlar” demişti.

1919 yılı başından itibaren yeni gelişmelere göre Osmanlı Hükümeti de Sibirya ve Viladivostok civarında bulunan esirlerin memlekete döndürülmeleri ile ilgili teşebbüslere başladı. Bu haber esir kamplarına da ulaştı. Artık ciddi ciddi memleketin yolu görülüyordu. 

Esirlerin Viladivostok’tan İstanbul’a sevkiyatı için 240.000 liraya ihtiyaç vardı. Türk hükümeti tarafından karşılanan bu para Osmanlı Bankasında bulunan İngiliz Fevkalade Komiserliği hesabına yatırılarak 22 Ekim 1919 tarihli bir yazıyla Japonya Hükümetine havalesi istendi. İşi ağırdan alan İngilizler paranın Japonlara gönderilmesini aylarca geciktirdi. Paranın Japonlara ulaşmasının ardından 1921 yılının Şubat ayında Japon askeri yetkilileri, esirleri taşımak için Heymeymoro (Parlak Barış) isimli vapuru Viladivostok limanına gönderdi. Heymeymoro vapuruna 1030 kişi binecekti.Heymeymoro 23 Şubat 1921’de Viladivostok limanından hareket etti.

Yolculuğun Viladivostok’tan İstanbul’a kadar 45 günde bitirilmesi planlanmıştı. Vapur, hiç bir limana uğramadan Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e çıkacak ve doğrudan İstanbul’a gidecekti. Bu şekilde 20.000 km’den fazla yol kat edilecekti.

Heymeymoro vapuru Midilli Adası önüne gelince Yunan Hükümetini temsilen iki subay ve bir sivil vapura bindi. Yunanlılar vapurda bulunan esirlerin tamamının kendilerine teslim edilmesini istediyse de Yarbay Çomora “Hükümetimden bu yolcuların hepsini İtilaf Devletleri işgali altındaki İstanbul’daki Türk hükümetine teslim etmek emri aldım. Elimde bütün devletlerce kabul edilmiş ve imzalanmış bir de protokol var ve bu sebeple size bunları esir veremem”. Bu cevap üzerine Yunan heyeti gittiyse de birkaç gün sonra ikinci bir heyet geldi. Onlar da aynı cevabı aldı. Türk esirler ise meraklı ve endişeli şekilde olayları takip ederken, Japon komutana “Bizi öldür, yenin dibine göm, yine de esir verme” dedi. Japon komutanın da böyle bir niyeti yoktu. Yapılan görüşmeler sonuç vermedi. Yunanlılar gemiye hareket izni vermemekte, Japon Yarbay da Türk esirleri Yunan Hükümetine teslim etmemekte kararlıydı. 13 Nisan 1921 tarihinde geminin Midilli’den Pire limanına çektirilmesi uygun görüldü. Pire limanında da Yunan Hükümeti esirlerin kendilerine iadesini talep etti ama Yarbay Çomora yine ret cevabı verdi. Yunanlılara: “Bu vapur Japon vapuru ben de bir Japon askeriyim. Hükümetimden aldığım emir gereği Kızılhaç Örgütü’nün izin ve İtilaf Devletlerinin onayı üzerine bu esirleri İstanbul’a götürüp Türk makamlarına teslim etmekle görevliyim. Aynı zamanda bir asker olduğum için bu görevi yerine getirmeye mecburum. Yok, Yunan hükümeti derse ki bu esirleri sizden alırız; o takdirde önce bizleri sonra da esirleri alırsınız.”

Pire’de Türk esirlerin zorla tutulmasının üzerinden 5 ay geçti. Yapılan müzakereler çıkmaza girince Türk esirleri Milletler Cemiyetine başvuruda bulunarak Heymeymoro’yu incelemek üzere bir sağlık heyetinin gönderilmesini sağladı. 1 Ağustos 1921’de incelemelere başlayan heyet üyeleri gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü. Çünkü esirler arasında çok sayıda malul vardı. Bunlardan 395 kişi İstanbul’a, diğerleri de İtalya’nın Asinara adasına gönderdi. İstanbul’a sevk edilen esirler arasında Hızır Onbaşı da vardır.

Esirler İstanbul’a vardıklarında tanıdık biri tarafından teslim alınması gerekiyordu. Hızır Onbaşı’ya tanıdığı olup olmadığı sorulunca buradan gideli 6-7 sene olduğunu, bu civarda kim var bilmediğini, bir ihtimal olarak Unkapanı’nda Reşit Efendi’nin Hanında kendisini tanıyanların bulunabileceğini söylemişti. Bunun üzerine görevliler oraya gidip Hacıoğlu Hızır’ı tanıyan var mı diye sormuştu. Bereket versin ki akrabalarından Hacıoğlu Memiş orada bulunuyordu ve tanıdığını söylemişti. Böylece görevli ile birlikte gemiye gelen Memiş belgeyi imzalayarak Hızır Onbaşı’yı teslim aldı. Esaretten ve çok uzun bir yolculuktan kurtulan Hızır Onbaşı İstanbul’da fazla kalmadı. İlk fırsatta vapura binerek Rize’nin yolunu tuttu. 22 Ağustos 1921 Perşembe günü Rize’ye çıktığı haberi köyüne de ulaşmıştı. Bütün köylüler köyün merkezine toplanarak esaretten dönen Hızır Onbaşı’yı beklemeye başlamıştı. Hızır Onbaşı uzaktan görününce bütün köylüler ellerinde hazır bulunan mavzer, martini, çakmaklı ve legantlarıyla ateş etmeye başladı. Sevinç çığlıkları ve mermi seslerinden adeta köy yıkılıyordu. Bu arada serseri bir kurşun hasretle kocasını bekleyen Siyare Hanımın ayağına isabet etti. Neyse ki mermi kemiğe rast gelmemiş, bol etten girmiş ve çıkmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazar/Haber : İshak Güven Güvelioğlu

 

Karadereden Kalkandereye Kitabında İlçemize ait ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. 

https://www.kitapyurdu.com/kitap/kalkandere-karadereden-kalkandereye-tarih-halkiyat-ve-sahsiyetler/655572.html&filter_name=karadereden+kalkandereye

 İshak Güven Güvelioğlu

RİZE ARAŞTIRMALARI VAKFI

19 Eylül 2025 Gaziler Günü Kutlama Programı Belli Oldu

Kalkandere'de 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Etkinlikleri Devam Ediyor

Rize Valiliği'nden Meteorolojik Uyarı

YILMAZ; " ARAÇ FİLOMUZA BİR YENİSİ DAHA EKLENDİK"

Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Halk Kütüphanesine Ziyaret

Kalkandere Belediyesi Başkanı Mehmet Yılmaz, Mahalle Buluşmalarına Devam Ediyor

Kalkandere’de Okul Müdürünün Görevlendirilmesi İptal Edildi

Şişli Cevahir AVM’nin yanında, doğanın yeşili ve horonun coşkusuyla buluşmaya davetlisiniz!

Ok mu, Yay mı? Yoksa İkisi Birden mi?

Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu, İlçemizdeki Eğitim Kurumlarını Yerinde İnceledi

Aydın Mertayak; Sevgili Kalkandere'liler

Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu'nun 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Mesajı

2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılına Hazırız!

Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu; Ormanlı İlk-Ortaokulu Ziyaret Etti

Kalkandere'de “Dijital Dünyanı Yönet, Hayatı Kaçırma” Eğitimi ve Dünya Yürüyüş Günü Etkinliği Düzenlendi

Kalkandere Belediyesi Eylül Ayı Belediye Meclisi Toplantısını Gerçekleştirdi

Hamsi ve İstavrit Rize'li vatandaşın Sofrasını Süsler Oldu

Kalkandere İlçe Milli Eğitim Müdürü İlçe Zümre Alan Toplantılarını Yerinde Ziyaret Etti

Rize Eğitim Bir-Sen’in kıymetli başkanı, Sayın Adnan Yığcı, Aydın Mertayak'ı Ziyaret Etti

Katrancıoğlu; Çayırlı İlk-Ortaokulu ile Şehit Fikret Metin Öztürk Çok Programlı Anadolu Lisesini ziyaret etti

Kalkandere Vakfı Başkanı İsan İBAR'dan Kandil Mesajı

Kalkandere Kaymakamı Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu, Dağdibi İlk/Ortaokulu’nu ziyaret etti

Sayın Mehmet Yılmaz, Yeni Mahalle ve Kuruköy Mahallesi’nde Yapılan Çalışmaları Kontrol Etti

Bir Yanlışı Düzeltmek Gerekir

Kalkandere Kaymakamı Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu, Atatürk İlk-Ortaokulu’nu ziyaret etti

Kalkandere'de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıl Dönümünü Gururla Kutlandı

Muhammet Burak KATRANCIOĞLU, Yeniköy, Yeşilköy ve Esendere Köylerinde İncelemelerde Bulundu

Rize Balıkçılar Köyü’nde Kafes Balık Çiftliklerine Tepki: “Kimsenin Babasının Denizi Değil Burası”

Sayın Muhammet Burak KATRANCIOĞLU, Mehmet YILMAZ’ı makamında ziyaret Etti

Kalkandere Kaymakamımız Muhammet Burak Katrancıoğlu'dan Kalkandere Spor Kulübüne Ziyaret

Yükleniyor

19 Eylül 2025 Gaziler Günü Kutlama Programı Belli Oldu

Kalkandere'de 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Etkinlikleri Devam Ediyor

Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Halk Kütüphanesine Ziyaret

Kalkandere’de Okul Müdürünün Görevlendirilmesi İptal Edildi

Ok mu, Yay mı? Yoksa İkisi Birden mi?

Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu, İlçemizdeki Eğitim Kurumlarını Yerinde İnceledi

Aydın Mertayak; Sevgili Kalkandere'liler

Sayın Muhammet Burak Katrancıoğlu'nun 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Mesajı

2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılına Hazırız!

Kalkandere'de “Dijital Dünyanı Yönet, Hayatı Kaçırma” Eğitimi ve Dünya Yürüyüş Günü Etkinliği Düzenlendi

Şişli Cevahir AVM’nin yanında, doğanın yeşili ve horonun coşkusuyla buluşmaya davetlisiniz!

Hamsi ve İstavrit Rize'li vatandaşın Sofrasını Süsler Oldu

Rize Balıkçılar Köyü’nde Kafes Balık Çiftliklerine Tepki: “Kimsenin Babasının Denizi Değil Burası”

TBMM ESKİ BAŞKANI KAHRAMAN’DAN BAŞKAN METİN’E ZİYARET

ANDON İÇME SUYU GÖLET PROJESİNDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Çaykur’ dan Çayda Devrim: Mavi Yemişli ve Fonksiyonel Ürünler Yolda

Yokuş Yukarı Hayaller: Her Şeyi Başaramazsınız ve Bu, Olumsuz Bir Durum Değildir

RİDEF; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Mesajı

II. Sürgün Öncesi ÇAYKUR'dan Açıklama

Kalkandere Vakfı ve Derneği Başkanı İSAN İBAR'dan Kurban Bayramı Mesajı

Kalkandere Kaymakamımız Muhammet Burak Katrancıoğlu'dan Kalkandere Spor Kulübüne Ziyaret

Kalkanderespor'da Alt Yapı Seçmeleri Başlıyor

Kalkandere Spor Kulübü Forma Sponsoru Öz Nakliyat Yurt İçi Lojistik Müdürü Nuri Kaptan'dan Başkan Mehmet Yılmaz'a Ziyaret.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Futbol Turnuvası Şampiyonu Kalkanderespor Oldu

Kalkanderespor Erteleme Maçında Bugün Sahasında Madenli Belediyespor'u Konuk Edecek

Kalkanderespor Deplasmanda Galib Gelerek Rahat Bir Nefes Aldı

Kalkanderespor Sahasında Rize Belediyespor'a Mağlup Oldu

Süper Amatör Liginde Heyacan Dolu Maç Yolbaşıspor-Kalkanderespor

Kalkanderespor Bugün Sahasında Ardeşenspor'u Konuk Edecek

Kalkanderespor 3 Golle Güldü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 5 5 0 0 14 15
2.Fenerbahçe 5 3 0 2 5 11
3.Trabzonspor 5 3 1 1 2 10
4.Göztepe 5 2 0 3 5 9
5.Antalyaspor 5 3 2 0 1 9
6.Gazişehir Gaziantep 5 3 2 0 -2 9
7.Alanyaspor 5 2 1 2 2 8
8.Samsunspor 5 2 1 2 1 8
9.Konyaspor 4 2 1 1 5 7
10.Beşiktaş 3 2 1 0 0 6
11.İstanbul Başakşehir 4 1 1 2 1 5
12.Kasımpaşa 5 1 3 1 -2 4
13.Rizespor 4 1 2 1 -4 4
14.Eyüpspor 5 1 3 1 -5 4
15.Kayserispor 4 0 1 3 -4 3
16.Fatih Karagümrük 5 1 4 0 -7 3
17.Kocaelispor 5 0 4 1 -6 1
18.Gençlerbirliği 5 0 5 0 -6 0