Bu ülkeyi böyle engellediler!
Türkiye’nin yerli silah ve uçak sanayi ABD tarafından 1948-51 yıllarında gönderilen Marshall yardımlarına kurban edilmiş, bu yardımlar karşılığında fabrikalar, ya çıkarılan yasalarla ihracat yapamaz hale gelmiş ve batırılmış ya da havaya uçurularak yok edilmiştir.
Buyurun, vaktiniz yeter ve yüreğiniz kaldırırsa bu kısa araştırmamı okuyunuz!
▫️1937’de kurulan Volkswagen Grubu'nun dünyada 120 fabrikası, 670.000 çalışanı, 230 milyar Euro cirosu vardır.
1961’de yapılan ve sabote edilerek askıya alınan Devrim arabasıyla neleri kaybettiğimizi anlamamız için sadece Volkswagen örneği yeterlidir.
▫️Ya Şakir Zümre:
1925 yılında Haliç’te yerli sermayeyle ilk özel teşebbüs savunma sanayi fabrikasını kurdu.
İlk hava, kara ve deniz bombalarını üretti. O tarihte 1 tonluk bomba üretti.
İşaret fişeği, mayın ve el bombaları üretti.
1948-1951 yıllarında yapılan Marshall Yardımları ve Türkiye’nin NATO’ya girmesi neticesinde ABD, fabrikanın kapatılmasını ister. Milli üretimi engellemek için “siz yapmayın biz veririz” derler.
İnönü liderliğindeki Tek Parti Hükümeti, Şakir Zümre’den silah ve bomba alımını durdurur ve fabrika soba borusu ve soba üretmeye başlar.
▫️Ya Nuri Killigil:
Nuri Paşa, top, havan, uçaksavar mermi ve tapalarının yanı sıra uçak bombaları da yapar. Askeri fabrikalardan temin edilemeyen 40 milimetrelik uçaksavar topları için mermi ve tapa yaparak, özel sektör olarak milli harp sanayisinin gelişmesine ve Türk ordusunun ateş gücünün artırılmasına katkı sağlar.
Nuri Paşa’nın fabrikasında tam da Amerikan Marshall yardımlarının ön koşulu olarak askıya alınan Türk Milli Savunma Sanayii fabrikalarının birer birer kapatıldığı bir dönemde büyük bir patlama olur. Sütlüce'deki fabrikasında 2 Mart 1949'da yaşanan bu patlamada Paşa ve mühendisleri feci şekilde can verir ve bir hayal daha akamete uğrar.
▫️Ya Nuri Demirağ:
1936’da ilk tek motorlu uçağı üretti. ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu altı kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.
Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941’de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriği’ye uçtu. Nuri Demirağ’ın oğlu ve Gök Okulu’nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuşta pilot idi.
Beşiktaş’taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu altı kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.
THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da gerçekleşmişti.
THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmiştir. Selahattin Reşit Alan, 1938’de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmez ve hendeğe düşer. Reşit Alan bu kazada vefat eder. Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlandı.
Bu arada hayvanların havaalanına girmesin diye açılan hendeğe uçağın düşmesi pilota hatası olarak değerlendirilir ve bu bahane edilerek Demirağ’ın yurt dışına ihracat yapmasını engellemek amacıyla bir kanun çıkartılır ve fabrika artık ihracat yapamaz. Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1950’li yıllarda kapanır. Beşiktaş’ta üretilen uçakların uçuş deneme testleri ve gök okulu için yapılan
pistler, hangarlar, üzerlerindeki bütün yapılı binalar o yıllarda dünyanın en büyük havalimanı Amsterdam Havalimanı büyüklüğündeki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. Bu havalimanı Yeşilköy’de bulunan Atatürk Havalimanı’dır.
Yazımın girizgâhında da belirttiğim gibi, görünmeyen bir el aynı dönemde, hatta neredeyse eş zamanlı olarak Türkiye’nin ağır sanayiini, uçak ve milli savunma hamlelerini bitirmiştir ve maalesef bunu dönemin siyasi iktidarını kullanarak yapmıştır.
2023 seçimlerine giderken ABD Başkanı Biden’in “Erdoğan hükümetini dostlarımızla yıkacağız” sözlerini bu makalenin ışığında bir kez daha tefekkür etmenizi istiyorum.
ABD’nin “dostum” dediği kukla siyasileri ve bunların kimlerle işbirliği içinde olduğunu, her hafta Amerikan, Alman ve İngiliz büyük elçileriyle özel görüşmeler yapan proje siyasi liderleri şöyle bir düşünün isterim.
Şimdi düşünüp tefekkür edelim ki 2023’ten sonra dövecek diz, kafamızı vuracak duvar bulamayız!
Vesselam…
